tatsız

tatsız
bê tam
--------
bêçêj
--------
tamsar

Türk-Kürt Sözlük. 2013.

Игры ⚽ Нужна курсовая?

Look at other dictionaries:

  • tatsız — sf. 1) Tadı iyi olmayan, lezzetsiz 2) Tadı olmayan, sası 3) zf. Hoşa gitmeyen bir biçimde Her şey, herkes boş, abes, çirkin, münasebetsiz, tatsız görünür. A. Ş. Hisar 4) mec. Hoşa gitmeyen, can sıkan O akşamki tatsız olaya benim de canım sıkıldı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tatsız tuzsuz — sf. Çok tatsız Tatsız tuzsuz bir boşluk, sessizlik sürüp gider. B. Felek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ucuz etin yahnisi yavan (veya tatsız) olur — ucuza mal olan şeyler niteliksizdir anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • saman gibi — tatsız, yavan Saman gibi bir yaşamdı günlük yaşamım ama her şey dışarıdan bakılınca hiç de kötü değildi. E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yankşak — tatsız, geveze, ağzı yayvan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MELÎH — Tatsız tuzsuz yemek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • SAMİT — Tatsız bayat süt. * Tuzsuz ekmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEGANNUS — Tatsız olmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kepeklenmek — nsz 1) Başta kepek oluşmak 2) Elma, susuz ve tatsız duruma gelmek Bu elma kepeklenmiş, çok tatsız …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tuzsuz — sf. 1) Tuzu olmayan veya tuzu az olan 2) mec. Tatsız şakalar yapan (kimse) Birleşik Sözler tatsız tuzsuz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • cayış — is. Cayma işi veya biçimi Yüreğinde, gevşek bir isteksizlik, cayışa benzeyen tatsız bir gerileme vardı. C. Uçuk …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”